
Gerçek yaşamın bir parçası ve etkin bir öğrenme süreci olan oyun; genellikle boş vakitleri değerlendirmek için yapılan, bireye mutluluk veren, kural ve sınırları olan, eğlendirici bazen de öğretici faaliyetler bütünüdür. Ebeveynlerin çocukları ile birlikte kaliteli zaman geçirmek için de kullandığı oyun, çocuk ruh sağlığı üzerinde olumlu etkilere sahiptir.
Oyunun çocuğun hayatında ne gibi etkileri vardır?
Oyunlar bir düşünme becerisi gerektirdiği için oyun, çocukların bilişsel gelişimini destekler. Oyun içinde çocuk, kazanmak için planlama ve hesaplama yapar. Nasıl oynaması gerektiğini ve rakibinin hamleleri ile nasıl baş edeceğini düşünür. Gizli saklanma yerleri bulmak, taşı tam seksek karelerinin içine atmak için planlama yapmak, topu atarken hızını ve açısını ayarlamak gibi farkında olmadığı bilişsel hesaplamalar yapar. Bu sayede zihin gelişimi aktif olur.
Oyun, çocukların duygusal gelişimini destekler. Oyun içinde çocuk kazanmayı, kaybetmeyi, üzülmeyi, heyecanlanmayı, hayal kırıklığını, gururu, yetersizliği, çaresizliği ve mutluluğu deneyimler. Başkalarının duygularını nasıl yaşadığını gözlemler. Bu sayede hem duygularını keşfeder, hem başka insanların duygularını okumayı öğrenir, hem de kendi duygularını ifade etmeyi.
Çocuk oyunda hayatın provasını yapar. Oyun içinde anne, baba, öğretmen olur. Çeşitli meslek rollerine girer. Bu sayede bu hayatta kendini bekleyen rollere hazırlık yaptığı gibi anne-babalığın nasıl bir deneyim olduğu hakkında da fikir sahibi olur.
Oyun çocuk için aynı zamanda iyileştiricidir. Çocuk oyun içinde öfkesini, üzüntüsünü, kaygısını oyun ve oyuncaklar yolu ile dile getirir. Oyun çocuğun dili olur, oyuncaklar ise kelimesi. Böylece yaşadığı bir zorluktan, onu korkutan bir nesneden oyun içinde onlara yer vererek baş eder. Yani oyun, başlı başına çocukların ruhsal yaralarını iyileştirmede etkilidir.